Merzifon Gençleri Yardımlaşma Ve Dayanışma Derneği Yönetim Kurulu başkanı aynı zamanda çiftçilik yapan Mustafa Koçak açıklamasının devamında; "VATAN sevgisinin ispatı, SAVAŞ zamanı KAN dökmektir. BARIŞ zamanı ise Milletine hizmet edip çalışarak TER dökmektir.
ÜRETİM Mevzu bahis olduğunda kameraların karşısında Üretimin ve Üreticinin değerini anlatmak kolay idi. Zor olan ise o Üreticinin mağdur olduğunda yanın da durmaktı. Ben “AZ” konuşacağım AMA siz “ÇOK” anlayın.
Devlet BABA, Vatan ANA, Millet ÇOCUKLARDIR.
Çocuklar ( Millet ), DEVLET için savaş zamanı savaşa katılmış KAN dökerek bedel ödemiş ve VATAN’ı ANA yapıp ANAVATAN hale getirmiş, BARIŞ zamanı da alın teri dökerek devletine hizmet ederek, üretim yaparak Memleket sevgisini ispat etmiş kimselerdir.
“Devlet BABA” çocuklarını asla ve asla mağdur bırakmaz. Biz çiftçiler olarak VATAN ANAMIZI seviyor ve görevimizi en iyi şekilde yapıyoruz. Ne diyordu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ; Vatanını en çok seven, görevini en iyi yapandır. Bizler de çiftçiler olarak, binbir emekle hazırladığımız toprağımızı Ekim’e hazır hale getiririz. Daha sonra Ekim yapar ve bir yıl boyunca bir çocuk gibi onu yetiştirir, büyütür ve Milletimizin sofrasına sunarız.
Yani demem o ki biz görevimizi layıkıyla yerine getiriyor ve VATANIMIZI, DEVLETİMİZİ seviyoruz.
Peki koltuğu başın da elinde YETKİ’si olup ta bu çiftçimizin bölgemizde yaşadığı ve adına “ARAZİ TOPLULAŞTIRMASI” diyerek çiftçimize yutturulan sulu Arazilerini Kuru hale getirenlere ve Verimli toprakların verimsiz hale gelmesine göz yumup çiftçilerimizin mağduriyetine sessiz kalan yetkililer bu Devletin çocukları değil midir ?
Eğer bu Devletin çocuklarıysa insan kardeşine elinde yetki olduğu halde bunu reva görür mü ?
Neden sessizlik hala bozulmamıştır ?
Herkes kuma kafasını gömmüş beklemektedir.
Yetkililerimizin bir an önce kumdan kafasını çıkarıp Önümüzdeki Ekim ve Kasım aylarında evinin rızkını temin edip Milletine üretim yapacak olan çiftçimizi düşünüp, tarlalarının hazırlanıp Ekim yapılması gerektiğini hatırlatırız.
Henüz kaderine terk edilmiş bu çiftçimizin sesine neden kimse kulak vermemektedir ?
Binlerce dönüm Arazi bu Vatanın toprakları değil midir ?
Bizim atalarımızın kanlarıyla ve canlarıyla aldığı bu ata topraklarının kıymetini ne zaman anlayacağız ?
Köylülerimizin topraklarının parsel numaraları değişmiş ve tarlalarımızın ihalesini alan şirket tarafından bir an önce yapılması beklenmektedir.
Bu ihale kime ve kimler tarafından verildiyse bunun üzerine neden gidilmemektedir ?
Madem böyle mağduriyet söz konusu idi neden böyle bir proje uygulamaya geçirildi ?
Çiftçilerimizi temsilen Ziraat Odası ne işe yaramaktadır ve neden çiftçimizin sorunlarını gündem yapıp çözüm aramamaktadır ?
İlçe Tarım müdürlüğünün görev ve sorumlulukları nelerdir ?
İlçe tarım müdürü ve Ziraat odası başkanı bu konuyla ilgili çiftçimize umut olacak hiç bir açıklama yapmamıştır.
Milleti temsil eden, Amasya Milletvekilleri temsil ettiği Milletine sahip çıkacak mıdır ?
Bu sorulara köylülerimiz cevap beklemektedir ve bir an önce DEVLET BABA’mızdan mağduriyetlerinin giderilmesini talep etmektedir.
Devleti, ilçemizde temsil eden makam KAYMAKAMLIK MAKAMIDIR.
Göreve davet ediyoruz İlçe Kaymakamımızı.
Çocuklar yani ( Millet ) savaş zamanı DEVLET BABASINA vefasını canlarıyla ve mallarıyla göstermiştir. DEVLET BABA’dan da aynı vefayı beklemektedir.
Son olarak ÇİFTÇİYİ YAŞAT Kİ, DEVLET YAŞASIN! Diyor bir an önce bölge çiftçimizin sesine kulak verilmesini talep ediyorum"dedi.