Gelecek Partisi Merzifon İlçe Başkanı Hacı Bekir Kurt konu ile ilgili yapmış olduğu açıklamada;” Dilleri kirli, sözleri ağır, kırıcı ve dökücü, birleştirmekten ziyade ayıran, kaynaştırmaktan ziyade ayrıştıran, anlatmaktansa aldatan, ağızlarından lafız yerine ve yüzlerinden tebessüm yerine irin akan ve bunu da belagat adı altın da ama, yanıltıcı, yalan ve yanlışla akıl yürüten, safsata, maval ve şeytani vesvese yayan, doğruya yakın yalan ya da doğrunun içine yalanlar serpiştiren mugalata ustaları çıkıp, her Allahcc günü üzerimize gün yüzü görmemiş galiz ve pis söylemler ile iftiralar ve yalanlar kusmakta..Eskiden böyle miydi ya?Devlet adamları, yine eskilerin tabiriyle 'Uhulet ve suhulet' ile hareket ederlerdi. Yani, kolaylaştırıcı, nazik, sessiz ve sedasız bir şekilde, yumuşak başlı bir eda ve o vakar tavrı bir elbise gibi üstlerinde taşır ve muhabbet ile hareket ederlerdi. Duygusal güçleri yüksek, adaletli, merhamet ve şefkatli, disiplinli ama, sevecen ve babacan, şuurlu, tüme varan, haysiyet sahibi, kişisel gelişimini tamamlamış, kişilikli, kabiliyetli, edepli, teoriyi pratiğe dönüştürmüş, kültürlü ve ahkam sahibi, tecrübeli, madde-mana bağı kura bilen, insani, vicdani, milli ve dini değerleri önceleyen, koruyan ve yaşayan, görsel hafızası sağlam, sanat ve edebiyat ile alakalı, ar ve haya sahibi, çalmayan ve çaldırmayan, doğruluk ve dürüstlük abidesi, kabiliyetli ve el becerileri yüksek, birleştirici, devletçi, gelişimci, çağdaş, üretimci ve yenileyici, fikir-zikir, eylem-söylem, ilgi-bilgi, algı-olgu birlikteliği sağlaya bilen fikriyat hatlı, onun peşinden koşma gayretli insanlardı...Alem-i şümul bakan, fitnat, emanet anlayışı olan ve buna vakıf ismet kişilerdi. Adab-ı muaşereti sünnet dairesi bilen, tadil-i ve usul-ü erkana uygun, görgün, sakin ve sebat ehli, dirayetli, kemalatı ve tekamülü tam ya da o yolda, tahammüllü ve sehavetli, aziz ve muazzez insanlardı ya da biz böyle gördük. Zira, kulağımız temiz duyar, gözümüz güzel bakar ve gönlümüz rahattı .PEKİ YA ŞİMDİ?” dedi.