Adalet ve Kalkınma Partisi'nde siyaset yapıp da ben makrube yemedim diyen siyasetçiyi tanımıyorum. Ben mesela Cumhuriyet Halk Partisi'nde siyaset yapıyorum makrube yemedim. İkram bile etmediler. Bunu yerel bazda, ulusal bazda Adalet ve Kalkınma Partisi'ndeki hiçbir siyasetçi makrube yemedim, toplantılara gitmedim diyemez. Şu andaki AKP'nin aldığı kriterlere göre; Bank Asya ile çalışmayan AKP'li belediye var mı, yok. Cemaat okullarına öğrenci göndermeyen Belediye Başkanı, Milletvekili var mı yok gibi. Vardır ama az olanlar istisna. Baylock kullanan siyasetçileri var mı, bayağı bayağı var. Muhtemelen yukarıdakilerde de vardır. Bu kriterlere göre temizlik yapılırsa Türkiye'de AKP kalmaz. Siyasi ayakta belki birkaç kurban seçecekler, toplum nazarında biz bunu da yapıyoruz görüntüsü yapmak için. Ama kesinlikle bu sığ seviyede kalacak. Hiçbir zaman işin derinliğine girmeyecekler, giremeyecekler. Girerlerse Cumhurbaşkanı'nın damadı da gidiyor. Şuan Enerji Bakanı bizzat cemaatte yetişen biri. Melih Gökçek, ben çocuklarımı Samanyolu okullarına gönderdim diye iftihar ediyorum torunlarımı da göndereceğim diyen biri. O yüzden çok detaylı gireceğini düşünmüyorum” dedi.Cumhuriyet Halk Partisi'nin cemaatle ilişkilendirilmesinin abesle iştigal olduğunu da söyleyen CHP Amasya Milletvekili Mustafa Tuncer, “CHP'de değil Genel Başkan, tüm Cumhuriyet Halk Partililer'e cemaatle ilgili çamur atsan da izi kalmaz. Çocuklarımız üniversite kazandığında, dışarda bir ile gidiyorlarsa aman cemaatin eline düşmesin diyen kesim Cumhuriyet Halk Partili kesimdi. Cumhuriyet Halk Partisi'nde asla ve asla cemaat olgusunu tutmak mümkün değildir. Bu kendi hatanı, kendi ayıbını başkasını kullanarak örtme çabasından başka bir şey değildir. Diğer bir yönüde Türkiye'de siyasi hafıza maalesef çok zayıf. Gelelim 7 Haziran seçimleri öncesi aday belirleme sistemine, 1 Kasım öncesi aday belirleme sistemine dönelim. 7 Haziran öncesinde cemaat bütün siyasi partilerden kadro istemiştir. Çıkıp benim kimseye özel verecek kadrom yoktur diyen benim Genel Başkanım sayın Kılıçdaroğlu'dur. Ön seçime giren, kazanan herkes benim gözümde aynı özelliktedir diyen yine Kılıçdaroğlu'dur. Seçim dönemlerindeki notları şimdi gündeme getirme zamanı. Çıkacak bütün siyasi partiler biz kesin tavır koyduk diyecekler. Kesin tavır koyan Cumhuriyet Halk Partisi'dir. Kılıçdaroğlu'na cemaatçi demek sadece abesle iştigaldir. Kılıçdaroğlu gerçekten haktan ve hukuktan yana olan biri. Eğer Kılıçdaroğlu belli bir kesimin, siyaset dışı belli bir örgütün yandaşı olsaydı bugün yapılan anketlerde Cumhurbaşkanı'nın da önüne geçen en güvenilir lider olmazdı. Şuan en güvenilir lider konumunda. Bu konumu geriye düşürmek için AKP ve özellikle yandaş medyanın aklı kullanmadan sadece yönlendirme ile yapılan söylemler” dedi.