Diyanet-Sen Merzifon  ilçe Başkanı Hüseyin kayıkçı konu ile ilgili yapmış olduğu açıklamada;” İyilik ve güzellikleri artırmayı , yanlışlıklara ve haksızlıklara engel olmayı görev bilerek yola çıkan güzel insan, gönül adamı, aksiyon ve eylem insanı, babacan, samimi, adam gibi adam Sindirilmiş ve hak arama fikrinden uzaklaştırılmış tepkisiz bir toplumdan, ‘ben varım, hakkımı çiğnetmem’ diyebilen bir topluma geçiş için öncelikle sendikal örgütlenmenin gerekliliğine  vurgu yapan, Peygamber varisi bir mesleği yerine getiren din görevlilerinin toplumda hak ettikleri yere ulaşabilmesi için örgütlenmenin gerektiğine inanan, Hilf’ül Fudül, Ahilik gibi örneklerin kültürümüzdeki sendikal mücadelenin örnekleri olduğunu söyleyen, sendikal örgütlenme için kendi kültürümüz ve değerlerimizin bize yeterli bilgi ve tecrübeyi verdiğini düşünen ,Sendikal mücadeleyi kuru bir dava ve boş kavgaların zemini olarak değil, Yunus Emre’nin, “Ben gelmedim dava için, benim işim sevi için/Dost’un evi gönüllerdir, gönüller yapmağa geldim” dizelerinde  yüklü anlamı, yaşama alanı olarak gören ve şekillendiren, rahmetli Ahmet Yıldız sendikacılığa farklı açılardan bakıyordu. Onun Sendikacılığa bakış açısını diğer sendikacılardan ayıran özellikler: Ülkemizde bir çok sendika ve konfederasyon var Bunlardan bazıları hem dini ve milli değerlerle kavgalı, hem de evrensel değerlere gözü kapalı diyordu. Bazıları Hak-hukuk demeden, işi -işvereni hizmeti hiç düşünmeden sadece ücret sendikacılığı yapmaktadır .Bir kısmı ise  siyasi ve ideolojik amaç gütmektedir. Rahmetli Genel Başkan Ahmet Yıldız hem dini ve Milli değerleri hem de Evrensel değerleri ön planda tutan bir sendikacılık anlayışını, emeği ve hizmeti beraber alan ilkeli hizmet sendikacılığını benimsiyordu. Tıkanan ve yıpranan bu eski sendikacılık anlayışı yerine Manevi ve Kültürel dinamiklerle sendikacılığa yeni bir soluk aldırmak istiyordu. Ahmet YILDIZ’ın  sendikacılığını diğer sendikacılardan ayıran amblemleri ve söylemleri değil sadece Ücret sendikacılığı yerine Milli ve manevi değerlere dayalı HİZMET SENDİKACILIĞI idi. Hak Hukuk çerçevesinde Hak aramak Hakkı sahibine teslim etmek ve haksızlığa karşı tarafgar olmak “biz kavga için değil, kardeşlik için varız. Biz kargaşa için değil birlik ve beraberlik için varız. Biz kaos için değil dayanışma için varız” diye kendinden sonraki gelen biz yöneticilere ilke ve hedefler belirlemişti. Biz de bu manada kendi kültürümüzdeki mutlak hakikatin doğrularını insanlığın ortak değeri olan Evrensel doğrularla beraber sendikacılığa taşımak ve sendikal harekete yeni bir soluk ve ivme kazandırmanın gayreti içindeyiz.Rahmetli Ahmet Yıldız’ın sendikacılığa farklı bakış açısından biride sendikacılığın ahlaki yönü idi. İş ahlakı,meslek ahlakı gibi isterseniz siz buna etik deyin sendikacılıkta da bir ahlak ,bir etik olmalıdır diyordu. Sendikal faaliyet de esas farklılık aslında buradadır. Bu farklılık bizi diğer sendikalardan ayıran en önemli özelliğimizdir. Niçin ve nasıl sendikacılık yapacağımız konusunda her teşkilat toplantısında özellikle bizleri Doğruluk,Dürüstlük,Adalet-Hak,Hukuk çerçevesinde Milli ve Manevi değerlere bağlı olmamız konusunda uyarırdı. Sanki bugünleri o zaman dan görmüş gibi idi.Gerçekten de sendikacılığın Mihenk taşını oluşturan Rahmetli Genel Başkandan sonra bu sendikada varlık gösteremeyen insanlar bu sendika mücadele etmek yerine ilkesiz misyonsuz vizyonsuz bir sendika kurma telaşına kapılmıştır. bugün Diyanet İşleri Başkanlığında ki sendikal tabloya bakıldığında  bu hizmet kolunda 23 sendikanın olduğu görülecektir.Rahmetli Ahmet Yıldız’ın düşünce ve fikirlerinin tam tersi bir kısım sendikalar kin nefret ayrıştırıcılık üye devşirmek her türlü yalan ve iftiraları mübah görerek bel altı sendikacılığını kendilerine şiar edinmişlerdir. Maksat Din Görevlisine hizmet etmekse ayrılıktan parçalanmak ve bölünmekten hiç kimseye fayda getirmeyeceğini bilmeliyiz. Birlikte Rahmet ayrılıkta azap vardır. Bu anlayışın etkisiyle, sendikal hareketi toplumun dirilişine, milletin ve insanlığın yeniden uyanışına, kurtuluşuna araç olarak seçen,Bu duygularla, kökü ezele, dalları ebede uzanan bir misyonu bizlere miras bırakan, ‘benim misyonum hak mücadelesidir, din görevlisine hizmet dine hizmettir” diyen 25 Ocak 2010 tarihinde vefat eden Sayın Genel Başkanımız Ahmet Yıldız’a bir kez daha şükranlarımızı sunuyor, Allah’tan Rahmet diliyoruz” dedi.