İlçe başkanlığına seçildiği kondrede konuşan Hasan Koparan; "

Türkiye tarihinde ilk kez Adalet yürüyüşünü başlatan Atatürk ilke ve devrimlerinin yılmaz savunucusu, korkusuz, yiğit ve dürüst Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun Merzifon temsilcisi olarak Genel Başkanımız adına sizleri saygı ve sevgilerimle selamlıyorum. İlçe kongremizin partimize, ilçemize, ülkemize ve milletimize hayırlı  olmasını diliyor, partimize iktidar yolunu açacağımıza inanıyorum. Cumhuriyet ve Cumhuriyet  Halk Partisinin  kurucusu büyük önder Mustafa Kemal ATATÜRK başta olmak üzere, Cumhuriyet ve Partimize emek veren, katkı sağlayan ve ebediyete intikal eden tüm canları, devrim ve demokrasi şehitlerini saygı ve şükranla yad ediyorum. Partimize emek veren dostlara, benimle birlikte önceki yıllarda çalışan Yönetici arkadaşlarıma, Kadın ve Gençlik Kollarına vermiş oldukları katkılardan dolayı huzurunuzda teşekkür ve şükranlarımı sunuyorum. Ülkemiz ve içinde bulunduğumuz coğrafya kan gölüne dönmüştür. Her gün şehit haberleri alınmaktadır. Yurtseverlerin, gazetecilerin, düşünen insanlarımızın özgürlükleri, düşünme ve yaşam hakları ellerinden alınmıştır. Ülkemiz ve halkımız dünyada eşi görülmemiş tek adam diktasının zulmü altındadır. Ülkemizin tüm kuzum ve kuruluşları, hatta ülke savunmasında çok önemli yer tutan tank palet fabrikasını dahi satılmıştır. AKP ve tek adam çiftçiyi, köylüyü, işçiyi, emekliyi, esnafı, genci, kadını düşünmemektedir. Ülke ve halk gün geçtikçe yoksullaşmaktadır. Vatandaş çay parasına muhtaç durumdadır. Çiftçi köylü toprağını işleyememekte, traktörüne mazot koyamamaktadır. Çiftçinin tohum, gübre ve ilaç alacak parası yoktur. Borç yüzünden icra kapısına dayanmış; tarım araçları, traktörü haczedilmiştir. İşsizlik had  safhaya ulaşmıştır. Üniversite mezunları boşta gezmekte, atamaları yapılmamaktadır. Bunalıma giren gençler intihar etmektedir. Evlerine  aş, ekmek götüremeyenler, çocuklarının ihtiyaçlarını temin edemeyen anne ve babalar canlarına kıymaktadır. Cemaatler her yanda at oynatmaktadır. Çocuk istismar ve kadın cinayetleri haberlerden düşmemektedir. İç ve dış siyasetteki  hatalar nedeniyle şehit anaları halen ağlamaktadır. Suriye ve Libya politikası tamamı ile yanlıştır. Tek adam rejimi, sandıkla gelenlerin sandıkla ya da yargı kararı ile gideceklerini unutmuş görünmektedir. Kayyum atamaları tamamı ile yanlıştır. Halk iradesini yok saymaktır. Atatürk tarafında  kurulan Diyanet işleri başkanlığı görev ve işlevini unutarak “keşke yunan kazansaydı” diyenlerin ayaklarına gitmekte, kurucuları olan Mustafa Kemal Atatürk ve Türk Milletine ihanet etmektedirler. Alevi vatandaşların kapısına, duvarlarına, camlarına kırmızı çarpı işareti konulmakta, “Defol git” yazıları yazılmaktadır. Bu ahval ve şartlar altında elbette bir çıkış yolu vardır. Ülkenin bekası halkın mutluluk ve refahı, çocuklarımızın mutlu yarınlarda yaşayabilmesi, terörün sonlandırılması, hukuk ve demokrasinin korunup geliştirilmesi, Cumhuriyet kazanımlarına sahip çıkılması için acilen CHP’nin iktidarına ihtiyaç bulunmaktadır.  Bu tespitleri yaptıktan sonra, ilçe yönetimi olarak biz neler yaptık; ilk ilçe başkanlığım olan 2005’te %23’lerde aldığımız CHP oyunu 2 yıl gibi bir sürede %34’lere yükselttik. Bu başarılarda emeği bulunan yönetimime, kadın kollarımıza ve gençlik kollarımıza teşekkürlerimi sunmayı bir borç biliyorum. 24 Haziran 2018 tarihinde yapılan genel seçimleri başarı ile sonuçlandırdık. 31 Mart 2019 tarihinde yapılan yerel seçimlerde Belediye Başkanlığı ve Belediye Meclis üyeliğinde 1. Parti olduk. Merzifon tarihinde ilk defa il genel meclis üyeliğinde birinci parti olduk. 2 yıl önce bu kürsüde, CHP’nin bayrağını Merzifon Belediyesinde yeniden dalgalandıracağımızı söylemiştik. Belediye çalışanlarımızın işine, aşına sahip çıkacağız demiştik. Vaadimizi ve taahhüdümüzü yerine getirdik. Belediye çalışanlarımızın işine, aşına emeğine sahip çıkarak, onların ve ailelerin muhannete muhtaç olmalarına engel olduk. Biz sözümüzde durduk. Şimdi de diyoruz ki; partimizi önümüzdeki süreçte iktidara taşıyacağız. İşte bunun için adayız. Bu kongre öncesinde bazı yanlış anlamalar oldu. Öncelikle şunu belirtmek isterim ki; biz her zaman belediye çalışanlarımızın yanında olduk ve bundan sonrada yanlarında olacağız. Ancak, ne var ki, partimize iktidara taşımak için bazı fedakarlıklara katlanmak, bazı riskleri almak zorundaydık. İşin kolayına kaçmadık. Belediye çalışanlarından 15-20 kişiyi ve belediye meclis üyelerimizden isteyen arkadaşları delege yazsa idik; karşımıza ne mavi liste ne de aday çıkmayacaktı. Elimizi kolumuzu sallayarak tek aday olarak bu kongreye gelmek varken biz zoru seçtik. Biz ülkemizi halkımızın ve partimizin geleceğini düşünerek risk aldık. Çünkü iktidara gelebilmenin yolu, partiyi büyütmek ve oyumuzu artırmaktan geçiyordu. Bunu başarmak için, partinin tabanına sahip çıktı. İsteyen meclis üyelerimizi il kongre delegesi yazmayı düşündük. Ancak genel merkezden gelen 2019/3 nolu genelge bu düşüncemizi  hayata geçirmemize engel oldu. Bu partide görev ve yetki dağılımını düzenlemektedir. Bu genelge bizim haklılığımızı, siyaseti iyi okuduğumuzu ve ileri görüşlü olduğumuzu ortaya koymuştur. Köylerimizde yaşanan dolu afeti nedeniyle hazırlamış olduğumuz rapor genel başkan tarafından olduğu gibi grup toplantısında okunmuştur. İşte tecrübe ve bilgidir; işte bu öngörüdür. Biz sizler için çalıştık. Biz Merzifon için, ülkemiz için, alın teri için çalıştık. Biz hak adalet için çalıştık ve başardık. Bundan sonra sa tek adam rejimine son verip demokratik parlamenter sistemin yeniden inşası için çalışacağız. Yeni bir kadın kolları oluşturarak, kadınlarımızın daha aktif ve çoğulcu bir şekilde parti çalışmalarında görev almalarını sağlayacağız. Yeni bir gençlik kolları ile üniversite gençliğine ulaşan ve aktif çalışkan bir gençlik yaratacağız. Daha önce mahalle ve köy komitelerini daha da işlevli hale getireceğiz. Kısacası, partimizi iktidara taşımak için Deniz Gezmiş'lerin söylediği gibi Tam bağımsız bir Türkiye için Mustafa Kemal’in devrimlerine, Cumhuriyetine, demokrasiye, laikliğe, adalete sahip çıkmak için adayız. Bu yolda hiç kimseden korkumuz yok. Biz korkuyu Sivas’ta, Maraş’ta, Çorum’da bıraktık. Biz korkuyu Kerbela’da bıraktık. Alınmış abdestim aldırırlarsa, kılınmış namazın kıldırırlarsa , siz de halk diyenleri öldürürlerse, bende bu diyardan halka giderim. Dönen dönsün ben dönmezem yolumdan. Bir olacağız iri olacağız, diri olacağız"dedi.