15 yaşında pazarlarda 5 metrelik giysi lastiğini 1 TL den satarak çekirdekten yetiştiğini söyleyen Pektaş, ilk başladığımda küçük şeylerin satışını gerçekleştirerek ekmek parasını kazanmaya başladığını ifade ederken şöyle devam etti;“Tahsil hayatım olmadı ekmek parası kazanmak zorundaydık bu şekilde esnaflık hayatına başladık. Ekmeğimizi hurdadan çıkarıyor bu şekilde yaşamımızı sürdürüyoruz. Hurda almayı da satmayı da seviyorum. İnsan eğer işini severse sıkıntı olmuyor. O yüzden bende bu işi severek yapıyor zamanımı bu şekilde geçiriyorum” şeklinde konuştu.Hurdacılık mesleğinde satışını yapmadığı hiçbir şeyin olmadığını belirten Pektaş, kendisinin bu mesleği icra ettiği sürece dinç ve sağlıklı olacağını aktarırken sözlerini şu şekilde sürdürdü;“ Ben satışını yaptığım hurda malzemeleri bu işi yapan farklı yerlerden toplayan kişilerden alıyorum onların malzemelerinin içinden en iyilerini işime yarayabilecekleri kendi tezgâhımda satışa sunuyorum. Özellikle bizim işteki müşterilerimiz esnaflar ve çiftçilerdir. Çünkü genellikle tarımda ve sanayi gibi alanlarda kullanılacak malzemeleri değerlendiriyoruz.Her ürünün kendine has bir alıcısı var. Tezgâha koyup ta gitmeyecek hurda yok. Bazen vatandaşlarımız evlerine şark köşesi yapıyorlar. Eski keser, rende, çekiç, yün çıkrığı, makas gibi eski malzemeleri alarak evlerinde eski günleri canlandırmak adına bu malzemeleri alıyorlar bende bundan ekmek yiyorum” dedi.