Her Cuma vaazında hoca mimbere çıkar ve konuşma sonunda bir de dua eder. Duada Peygamber efendimiz ’’akrabalarınıza yardımcı olunuz’’ diye konuşmasını bitirerek duaya devam eder. Burada akrabadan bahsetmek istiyorum. Akraba var, Her sözü iğneli, her gülüşü alaycı, her bakışı aşağılayıcı.! Bu sözlerin sonunda da sizin isminizin yanına ’’ …cığım’’ diye sizi yumuşatmaya yarayan eki kullanır.! Söylenen sözlerin farkına; yaşınız tutmaz anlamaz, toz konduramaz, akrabam bunlar der uzun zaman düşünmezsiniz. Bu konuşmalar öyle hal alır ki günlük normal konuşmaların içerisinde kullanılmaya başlanır. Siz bu sözleri önemsemez, elinizden geldiği kadar yardım etmeye, söylediği işleri zaman, zemin gözetmeden yapmaya çaba sarf edersiniz.!

Bir gün kafanız sakin, beyniniz hiçbir şey ile meşgul değil, güzel bir gündesiniz. İşler düşündüğünüz gibi gidiyor. Bu şahıs ortaya çıkar toplum içerisinde hiç ilgisi alakası olmayan bir sözü (sırası mı, yerimi demeden güm diye söyler..!!) Orada bulunan herkes kulak kabartır.! Konuşulacak konuyla uzaktan yakından alakası olamayan bir söz sarf edilmiştir.! Bu sözü sarf eden deli, meczup değil, güngörmüş geçirmiş, ne söylediğini bilen bir şahıstır. Herkes bir birinin gözünün içine bakarak konuşanın ne demek istediğini ve kimin cevap vereceğini düşünürlerken siz, dayanamaz şimdi ne alakası var dersiniz…!!! Karşı; iğneleyici sözü ile sizi alt etmiş olmanın verdiği mutlulukla adeta gevrek gevrek güler..! Ortam içinde kafanızda söyleyeceğiniz sözler karışsa da bu sözün sırası mıydı, yeri miydi diye kendinize kızmadan da edemezsiniz…!!!

Bu kişi bir akrabanızdır.! Akrabanız; gün görmüş geçirmiş, düzgün konuşan, söyleyeceği sözün hedefini iyi seçen ve söz söyleyen, yaşı itibarıyla da saygılı olunması gereken ama kendisinin de saygı duyma, gösterme düşüncesi olamayan bir kişidir.!

Derler ya; senin yaptığını akbaba bile yapmaz. Ama akraba yapar.! Senelerce sessiz kalsan da, aman yanlışım olmasın, yanlış anlaşılmasın diye kendinizi zorlasanız da, gereğinden fazla değer de verseniz, karşı sizi nasıl görmek istiyorsa öyle görmeye devam ediyor. Sözlerini de sakınmadan söylemeye devam ediyorsa siz, ne kadar maden suyu, ne kadar gazlı içecek te içseniz, yok o sözler bana değil de deseniz, söylenen sözleri ne kadar umursamaz kalsanız da bir gün geliyor o bardak taşıyor.! Taşan bardaktan yer ıslanıyor.! Islanan yerde konuyla hiç alakası olmayan birinci derecede yakın kişilerle arada soğukluk lar başlıyor. Konuyu onlara anlatsanız size alttan girip üstten çıkıp işi gürültüye getirip sözde sizin hatanızı onlar düzeltmeye çalışacaklar…!! Oysa bu sözleri senelerce siz duy dunuz..! Hak ta etmediniz, ipleri koparıyorsunuz..!! Bazen insan ‘’Ellerde ne iyiler var’’ demeden de edemiyor…!!! YETER Kİ SEN İYİ OL…!