Dünya Sulak Alanlar Günü dolayısıyla açıklama yapan Özveren, “Canlılara su, besin, üreme ve yaşam alanı sağlayan sulak alanlar; tropik ormanlardan sonra biyolojik çeşitliliğin en fazla olduğu alanlar olduğu için kritik öneme sahip ekosistemlerdir.

2 Şubat 1971 tarihinde İran’ın Ramsar şehrinde imzalanan Ramsar Sözleşmesi’nin yıldönümü olarak kutlanan Sulak Alanlar Günü’nün bu yılki teması; sulak alan restorasyonuna, bozulmuş sulak alanların canlandırılmasına ve eski haline getirilmesine acilen öncelik verilmesidir.

Küresel Sulak Alanlar Görünümü Raporu, 1970’ten 2021 yılına kadar geçen zamanda dünyadaki sulak alanların %35'inin yok olduğunu, iç sulak alanlardaki tür popülasyonlarının %81'inin, kıyı ve deniz türlerinin ise %36'sının azaldığını göstermektedir.

Ülkemizde 14’ü Ramsar, 59’u ulusal ve 32’si mahalli öneme sahip olmak üzere, 105 tescilli sulak alan başta olmak üzere tüm sulak alanlarımızın korunması, bozulmuş olanların rehabilitasyon ve restorasyonu iklim krizinin etkilerini hafifletmeye yönelik önemli adımlardır

Sulak alanların korunması, 500’e yakın göçmen kuş türünün üreme ve barınma alanlarının devamlılığı için de ayrıca önem taşımaktadır.

TEMA Vakfı olarak, sulak alanların rehabilitasyon ve restorasyonun aciliyetine dikkat çekiyor, doğanın ve tüm canlıların haklarını koruyan politikaların oluşturulmasını talep ediyoruz” ifadelerini kullandı