banner17
11 Mayıs 2025 Pazar

MERZİFON BELEDİYESİ BÖLGEYE İLHAM OLUYOR

BAŞKAN KARGI'YA KİTAP FUARI ÜZERİNDEN YÜKLENDİ

Referandum sürecinde "evet" oyu kullanacaklarını kamuoyuna her platformda açıklayan Eğitim Bir-Sen Başkanı Mustafa BAŞ, Belediye Başkan Alp Kargı'yı , kitap fuarını “Hayır” standına dönüştüğü yönündeki eleştirilerini sıraladı.

12 Nisan 2017 Çarşamba 09:07
Bu haber 1340 kez okundu
 BAŞKAN KARGI'YA KİTAP FUARI ÜZERİNDEN YÜKLENDİ

 Eğitim Bir-Sen Başkanı Mustafa BAŞ yaptığı yazılı basın açıklamasında; "Söylemden eyleme dönüştüremediğimiz “Bir olalım, iri olalım, diri olalım, hep birlikte TÜRKİYE olalım.” İfadesinin peşinden koşacak bir belediye başkanımız olacak diye sevinirken 30 Mart seçimlerinden sonra, üçüncü yılın sonunda bugün gelinen noktada yine kandırıldığımızı, uyutulduğumuzu, söylemlerle avutulduğumuzu görmek bizleri üzmekte ve gelecekle ilgili olarak da kaygılandırmaktadır.

Sayın belediye başkanımız Alp Kargı Beyi eskiden isim olarak duyar ancak yakınen pek tanımazdık. Ne zaman ki 30 Mart belediye seçimleri için adaylar meydanlara inmeye başladı biz de Alp Beyi sıkça görmeye ve de tanımaya başladık. Bu süreç içerisinde desteklediğimiz siyasi partinin adayını sık sık eleştirirken (eleştirilerden faydalansınlar diye) Alp Beyin yapmış olduğu seçim çalışmalarını, söylem ve eylemlerini de aynı siyasi çizgide olmadığımız halde çevremizde övmekten ve onunla ilgili olumlu ifadeler kurmaktan geri durmadık. Velhasıl kelam 30 Mart seçimleri yapıldı ve Cumhuriyet Halk Partisi adayı olan Alp Kargı Bey, Merzifonumuza belediye başkanı seçildi. Kendisini tebrik ettik. Üç yıl önce yapılan 30 Mart belediye seçimlerinden bu yana 1100 gün geçti. Bu 1100 günün 100 gününü yeni başkanımız için uyum süreci diye tanımlarsak geriye kalan 1000 günün değerlendirmesini yavaş yavaş yapmamız gerektiğini düşünüyoruz. Hatta bazen bu değerlendirme yapma hususunda geç mi kaldık diye de endişelenmiyor değiliz.

Sevgili Başkanımız seçim meydanlarına indiğinde, özellikle mütedeyyin diye kendini tanımlayan milliyetçi-muhafazakâr camianın mensupları çok şaşırmışlardı. Cumhuriyet Halk Partisinden bir aday çıkıyor ve bu aday kendilerine selam veriyor, kendilerinin gözlerinin içine bakarak onlara gülümsüyor, onları kucaklayacağını söyleyerek hep birlikte Merzifon olacaklarını, Merzifon için canla başla ifadesini kullanıyordu. Bu iyi niyet ve iletişimdeki sıcaklık, bir kısım muhafazakâr seçmenin yönünü değiştirmesine ve belki de ilk defa Cumhuriyet Halk Partisine oy vermesine vesile oldu.

Birincisini organize ettikleri Merzifon Kitap Fuarıyla birlikte bazı eksik ve yanlış adımları görmeye başladık Alp Beyde. Bu kitap fuarına davet edilen yayınevleri ve konuklar mütedeyyin kitleyi pek memnun etmedi. Ancak yine de bu kitle tarafından pek fazla ses çıkarılmadı. Çünkü onlara göre Alp Bey, her ne kadar Merzifonlu herkesin belediye başkanı olsa da sonuçta o da bir siyasi kimlikti. Birinci Kitap Fuarıyla ilgili şu eleştirimi de burada zikretmeden geçmek istemiyorum: Bir eğitimci olarak Merzifon’da, alanında en büyük sivil toplum örgütü, Eğitim Bir-Sen olarak Birinci Kitap Fuarında; en az üyeye sahip bir sendikanın fuara davet edilmesini, alandaki Eğitim Bir-Sen başta olmak üzere diğer sendikaların davet edilmemesini çok yadırgadık. Hele ki davet edilen bu sendikanın yasadışı örgütlerle ve PKK ile ilişkisi konuşulan, bunun için yargılanan, özellikle son beş yıldır gerçek anlamda sosyal demokrat olan üyelerinin Eğitim-İş sendikasına geçtiği bir sendikayı orda görmek gözümüzün açılmasına vesile oldu. Ayrıca 17-24 Aralıktan 15 Temmuz sürecine kadar Paralel Yapıyla olan sıcak ilişkileri de “Düşmanımın düşmanı dostumdur.” gibi basit ve kısa vadeli bir düşüncenin esiri olmaya başladığını gösterdi bize Alp Beyin.

Geçmişte yaşadığımız bu tecrübelerin ışığında belediyemiz İkinci Kitap Fuarının organizasyonuna başladı. Özellikle Birinci Kitap Fuarında karşılaşılan eksikliklerin düzeltilip düzeltilmeyeceğini merak ederken, buna göre tepki vermeyi düşünürken öyle bir şeyle karşılaştık ki camia olarak derinden etkilendik:

Tüm Merzifon’u kucaklayacağını vadeden Belediye Başkanımız Alp Beyin organize ettiği İkinci Kitap Fuarının bilbord, afiş ve broşürleri yayınlandı. Özellikle mütedeyyin kitleye karşı ince mesajlar verilen bu

reklamlarda adeta mensubu olduğumuz camiamızın insanlarının aklıyla alay edilmekte; “Sizler kitaptan anlamazsınız, sizlerin kitap fuarında işiniz yok.” denilmekteydi. Tamamen belli bir siyasi iradenin güdümünde ve kontrolünde olan bu yazar ve çizer tayfası öyle bir şekilde organize edilmiş ve bilbord reklamlarına yansıtılmış ki bunları gören milliyetçi-muhafazakâr kesim, mütedeyyin kitle de kendi içinde söylenmeye ve eleştirmeye başladı. Söyleşi programı olan yazarların konularına bakıldığında sanki insanlarımızı birleştirmekten çok ayırmayı hedefleyen (Ali Yıldırım-Türkiye’de Alevi Olmak); camiamızın sevdiği, değer verdiği insanları aşağılayan (Ergün Poyraz-Diplomasız), (İhsan Eliaçık-İslamda Yönetim Biçimi ve Tek Adamlık), (Deniz Yıldırım-Saray Rejimi ve Referanduma Doğru)… bir anlayış söz konusu idi. Böyle bir organizasyona, böyle bir fotoğrafa tepkisiz kalacağımız beklenemezdi. Üyelerimizden gelen tepkiler, velilerden yansıyan rahatsızlıklar bizleri sendika olarak bazı adımlar atmak durumunda bıraktı. Çeşitli sivil toplum örgütleri ve siyasi temsilcilerle rahatsız olduğumuz konuları paylaştık. Üyelerimiz olan okul müdürleriyle istişareler yaptık. Yapılan bu istişareler sonucunda İkinci Kitap Fuarının maalesef belli bir siyasi kitlenin 16 Nisan referandumu için hazırladığı “Hayır” standına dönüştüğü sonucuna vardık.

Yıllarca, özgür bir yaşam vaadiyle insanların özgürlüklerini kısıtlayan zihniyetin açık bir yansımasını gördük biz Merzifon Kitap Fuarında. Bu fuarda; 28 Şubat döneminde önce siparişlerle bazı gazetelere manşet attırıp daha sonra da bu kendilerinin attırmış olduğu manşetleri delil diye mahkemede savunan ve bunlarla insanımızın sevdiği, değer verdiği partileri kapatan Vural Savaş gibi barışın değil, savaşın tarafı olan kişilerle karşılaştık. Yazarlıkla uzaktan yakından alakası olmayan emekli generallerle bir kitap fuarının açılışı yapıldı. Başörtülü öğrencilerimizin severek okuduğu Timaş yayınlarının yazarlarını (Merve Özcan, Cem Gülbent, Mine Sota) bütçe yetersiz diyerek geri çeviren bir anlayış bizlere, dindar yazar diye ‘Gezici’lerin imamı İhsan Eliaçık’ı getirmiş! Bizi kitap fuarına çekmek adına ona bütçe ayırmış!

Sayın Başkan,

Kendinize değer verilmesini istiyorsanız siz de değer vermelisiniz. Verdiğiniz bu değeri göstermelisiniz! “dereyi geçene kadar…” anlayışı gelecekle ilgili planları ve umutları olan bir kişinin yaşam felsefesi olamaz. Olsa olsa günü kurtarma derdinde olan bencil, dar düşünen kişilerin tarzıdır. Sizlerden istirhamımız bizlerin bakış açısıyla da bakıp empati yapmanızdır. İnsanların fikirlerini, görüş ve yaşam biçimlerini değiştirmeye çalışmadan adaletli bir şekilde yönetim sergilerseniz taraflı tarafsız herkesin taktirini kazanır ve güzelliklerle anılırsınız. Bu yazıyı yazmaktaki maksadımız birilerine yandaşlık yapıp sizlere zarar vermek değildir. Amacımız hep birlikte üzüm yemektir. Çünkü bizler birlikte güçlü olacağımıza inanıyoruz. Birlik olduğumuzda irileşeceğimizi, dirileşeceğimizi ve hep birlikte MERZİFON olacağımızı, TÜRKİYE olduğumuzu biliyoruz"dedi.

    Yorum yazmak için sitenin üst kısımdan giriş yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen olun!
YAZARLAR Tümü
SON YORUMLAR
HAVA DURUMU
Görüntülemek istediğiniz ili seçiniz:
Merzifon belediyesinin çalışmalarını başarılı buluyormusunuz ?

NAMAZ VAKİTLERİ
Görüntülemek istediğiniz ili seçiniz:
EN ÇOK OKUNANLAR
BUGÜN
BU HAFTA
BU AY
EN ÇOK YORUMLANANLAR
BUGÜN
BU HAFTA
BU AY
E-GAZETE
  • Haber Sistemi DEMO v5 - 08 Ekim 2011Manşeti
SENDE YAZ
Ziyaretçi Defteri
Ziyaretçi Defteri

Siz de yazmak istemez misiniz?

Ziyaretçi Defteri
ARŞİV