Gelecek Partisi Merzifon İlçe Başkanı Hacı Bekir Kurt gündeme dair yaptığı açıklamalarda ; "Ekonomik kriz, diplomatik sıkışmışlık ve her geçen gün artan işsizlik, enflasyon ,buna çözüm üretememe ve beraberinde çaresizlik siyasi arenada sert rüzgarlar estirmeye neden olmaktadır. İnsanları daha da kutuplaştıran, ötekileştiren ve bölücü, hizipçi, kamplaştırıcı ağız ve söylemlerin hoyrat ve kırıcılığı yanında, bundan ziyade ve ilave

 Erk'in tehdit, isnat, iftira, siyasi su-i kast ve hukuk skandalları ile son beş yıllık süreç ile demokrasi hayatımızın en karanlık ve siyasi arsızlık düzeyi ile de zirve yaşıyoruz...

Bunca yolsuzluk, müessir fiil, darp, cinayet ve açlık sınırının aşıldığı bir başka dönem olmamasına rağmen; yine de pembe tabloların, ekonomik yalanların, diğer dünya ülkelerinin ekonomik durumlarına bile yönelik iftiraların bir kesim insanca sorgusuz-sualsiz kabulü insanı incitiyor, ümitsizliğe sevk ediyor. AKP hükümeti ve iktidar ortaklarının iktisadi israf yanında, ekonomik iflasında eşiğinde olduğu gerçeği ile de yüzleştirmekte, siyaseten de milli iradeyi temsilden uzaklaştırılmak, kullanılan dilin daha sert ve tehditkar kılmaktadır. Her gün hem dünya ve hem de ülke içinde aciz bir kısır döngünün içinde kıvranmakta ve adeta debelenmekte. Pingpong topu sendromu ile; bir Rusya'ya bir ABD'  ye savrulmakta. Halkımızın bir kısmı da tüm bu olayların etkisi ile, sanki müsebbip muhalefetmiş gibi kendi gibi düşünmeyenleri teröristlik, hainlik ve devlet düşmanlığı ile çok rahat suçlaya başladı suç olduğunu bildiği halde. Onları darp etmek, 'istemeyen çeker gider' gibi absürt tepkiler koyabilmekte. Liderlerin tarz ve ağzının direk taklit edildiği, illegalitenin normalleşmesini sağladığına her gün şahit oluyoruz. Faili meçhullere alışık olan toplum faili malumlara bile hiç bir yaptırım uygulanmayarak dağ kanunu, devran hukuku işletilmesi ve bunu halkın gözlemlemesi devlet itibarına elale her an kanıt bulması toplumda istikbal kaygısı yaratmaktadır. Güven ve emniyet endişesi oluşturmaktadır. Toplumun dine ve devlete ihtimamı ve itimadı zedelenmektedir. Bir siyasi parti liderine yapılan sataşmayı siyasi malzeme yaparak, 'Dur bakalım, bunlar daha iyi günleriniz, bakalım başınıza daha neler  gelecek' denmesi, ''devlet yönetmeye yeltenenlerin bundan vazgeçmesi onlar için daha hayırlı olur'' denmesi devlet yönetim pramidinin en ucunu işgal eden, devletin en yetkili ve tek ağzının bunu söylemiş olması, bundan sonraki diğer adımın siyasi su-i kastlar olacağının malumun ilanıdır. Bir çok gazeteci ve özellikle Gelecek partisi genel başkan yardımcımız sayın Selçuk Özdağ beye yapılan terör saldırısının faillerinin dahi bulunamamış olması, İçişleri bakanı ve bir çok bakan ve millet vekillerine atılı yolsuzluk ve memuriyeti kötüye kullanma ile ilgili herhangi bir işlem yapılmamış olması bunu yani sayın Kılıçdaroğlu' nun siyasi su-i kast iddialarını doğrular niteliktedir.. Hele hele kendileri ile alakalı savcılıkların müdahil olmayıp, ''böyle bir zannım var'' diyene soruşturma açıldığını iç işleri bakanının ağzından duymak çok manidar olmuştur. Muhalefet parti avukatlarının sayın Cumhur Başkanının SÖYLEM VE EYLEMLERİNİ HUKUKİ BOYUTA TAŞINMASI VE TARİHİ BİR VESİKA OLMASI SAĞLANMIŞ OLACAKTIR. Bu vesile ile saatin günde bir kez de olsa doğruyu göstermesine hoş bir örnek teşkil etmiş olacaktır.. Daima doğru ve kalıcı tamir ve tadil için GELECEK, adaletin ve müsavatın yeniden tesisi ve tanzimi için şerh olsun"dedi.