Katılımcılar ellerinde Cumhuriyet Gazetesiyle ile birlikte anıt meydanına gelerek sessiz oturma eylemi gerçekleştirdi. Daha sonra onuncu yıl ve gençlik marşları eşliğinde sloganlar atıldı ve peşine İl Başkanı Reşat KARAGÖZ basın açıklamasında bulundu.Karagöz açıklamasında; "Cumhuriyet ile yaşıt ve Cumhuriyet değerlerini benimsemiş Cumhuriyet Gazetesine düzenlenen operasyonunu İl Örgütüm ve Şahsım adına kınıyorum. Cumhuriyet Gazetesinin İsim babası Mustafa Kemal Atatürk’dür. İlk sayısında kendisiyle yapılan röportajı yayınlayan Cumhuriyet'e yönelik baskı kabul edilemez.İktidarın bu hareketi Türkiye'yi basın özgürlüğü ve demokrasiden iyice uzaklaştırır, yalnızlaştırır ve itibarsızlaştırır. Demokrasi bir ülkede yaşayan sadece belli bir zümrenin değil o ülkede yaşayan herkesin hakkıdır. Demokrasi tahammüldür, demokrasi çoğunluğun tahakkümü değil azınlığın, muhalefetin güvencesidir. İktidarı eleştiren her muhalif yayın organının FETÖ damgası vurularak kapatılmasına artık bir son verilmelidir.Cumhuriyet Gazetesi tarihi boyunca muhalif durduğu için her darbeyle ve darbeciyle başı belaya girdi. 12 Mart’ta ve 12 Eylül’de kapatıldı. Her darbe sonrasında en çok bedel ödeyen gazetedir. Bu toplumun bütün aydınlarına sesleniyoruz. Demokrasiye ve özgürlüklere hep birlikte sahip çıkmak zorundayız, Biz demokrasiyi hep savunduk, özgürlükleri hep savunduk, hapisteki gazetecileri savunduk ve savunmaya devam edeceğiz. Demokrasiyi savunmak hepimizin ortak görevidir.Cumhuriyet Gazetesi Dine değil, şeriata karşı baş kaldırdı ve bu çizgisinden dolayı bugüne kadar Cumhuriyet Gazetesi'nin çok şehidi var. Muammer Aksoy, Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı, Bahriye Üçok var. Cumhuriyet Gazetesi bugüne kadar şeriat özlemi içinde olan güçler tarafından hep hedefteydi. Cumhuriyet Gazetesi'ne sahip çıkmak demokrasiye, hukuk devletine, temel hak ve özgürlüklere sahip çıkmaktır. Cumhuriyet Gazetesi her zaman darbelere karşı çıktı. Laik, demokratik hukuk devletini savundu.İktidar partisi giderek artırdığı faşist ve baskıcı uygulamalarına, Cumhuriyet gazetesine baskın yaparak ve yazarlarını gözaltına alarak bir yenisini daha eklemiştir. FETÖ’ye destek verme adı altında yapılan bu baskınlarla, yıllarca ömrünü bu gibi örgütlenmelere karşı çıkarak geçirmiş, bu örgütlerden zarar görmüş kişi ve kurumlar bir bir işten atılmakta, kapatılmakta ya da tutuklanmaktadır. Muhalif olan, iktidarı eleştiren bütün kesimleri kendine düşman görmekte ve intikamcı bir zihniyetle ülkemizin geleceğini ateşe atmaktadır. Hiçbir dikta yönetimi bu yöntemlerle ayakta kalamamış, er ya da geç bunun bedellerini ödemiştir. Yapılan uygulamalar maalesef ülkemizde çatışmaya zemin oluşturur bir hale gelmiştir. Umuyoruz ki iktidar mensupları bu kötü gidişi görür ve çok geç olmadan bu uygulamalara son verirler.İktidar sahipleri Ohal adı altında, kendilerine muhalif olan laik, demokratik hukuk devletini isteyen gazetecileri, düşünürleri, yazarları, muhalifleri korkutma, sindirme operasyonunu sürdürüyor. Genel Başkanımıza, Genel Başkan Yardımcımıza, İl Başkanlarımıza yapılan saldırılarda bu bütünün bir parçasıdır. KHK'ler cadı avına dönmeye devam etmektedir. Buraya düzenlenen operasyon da bunun bir parçası. Cumhuriyet Gazetesi'ni herhangi bir terör örgütü ile ilintilendirmek aslında bu ülkenin yüzde 50’sini sindirme çabasının artık kırılma noktasıdır.Gün Faşizme karşı omuz omuza vermenin günüdür. Gün birlik ve dayanışma günüdür.. Herkesi Cumhuriyet Gazetesi'ne sahip çıkmaya davet ediyorum.Cumhuriyete yapılan bu faşist baskıyı kınıyor, tüm göz altıların bir an önce serbest bırakılması ve basınımız özgürce, halka gerçeklerianlatabilecekleri ortama kavuşmalarını diliyorum"dedi.