banner17
02 Kasım 2024 Cumartesi

MERZİFON'DA BİR TARİH YAZILDI

İÇİMDE HERZAMAN YENİKAPI RUHU ZATEN VAR

Merzifon Belediye Başkanı Alp Kargı katılmış olduğu bir tv kanalında ülke ve Merzifon gündemi ile ilgili açıklamalarda bulundu.

13 Ekim 2016 Perşembe 04:10
Bu haber 913 kez okundu
 İÇİMDE HERZAMAN YENİKAPI RUHU ZATEN VAR
Başkan Kargı, gerek 15 Temmuz darbe girişimi süreci ve ülke gündemi ile ilgili çeşitli açıklamalarda bulundu.
15 Temmuz gecesi ülke olarak bir travma yaşandığını söyleyen Belediye Başkanı Alp Kargı, “15 Temmuz bir gecenin, bir günün olayı değildir. Uzun zamandır ülkemizde bize birileri tarafından dayatılan, bizi gerçek anlamda toplumun temel değerleri dediğimiz, Alevisinin, Türk’ünün, Çerkez’inin, Kürt’ünün kendisini toplumda hissettiği gibi yaşaması ile ilgili süreçlerde biraz sıkıntıya uğratılmış idik. Bizim adımıza birileri okuyormuş gibi yaptı. Okullar açtı, din adına mukaddes değerlerimizi de çok iyi kullanarak ülkenin değil, insanların, toplumun her kesiminin iliklerine kadar girmişler. Aslında o gece hep beraber bir travma yaşadık” dedi.
SEÇİLMİŞLERE KARŞI YAPILAN HER TÜRLÜ GİRİŞİMİN ADI DARBEDİR
Merzifon Belediye Başkanı Alp Kargı, yaptığı açıklamada, devletin seçilmişlerine karşı demokrasi dışı uygulamalarla görevden uzaklaştırmaya yönelik her türlü girişimin adının darbe olduğunu söyleyerek, “İyiki ordumuzun içerisinde hala kimsenin maşası olmayan, Cumhuriyetin kurucu felsefesini iliklerine kadar hisseden, Cumhuriyet değerleriyle barışık ve demokrasiye sonuna kadar inanan en mütevazi erinden, en yüksek komutanlarına kadar insanlarımız varmış ki bu darbe girişimi hayata geçirilmemiş. Bir o kadar da basının özgürlüğünün hepimiz için çok hayati bir anlam taşıdığını gördük. Sayın Cumhurbaşkanımızın çıkıp özgür basını kullanarak 78 milyona mesaj verebilmesi, toplumun her kesiminin bu mesajdan haberdar olabilmesi artık hepimizin kafamızın önüne koyup düşünmesi gereken temel değerlerden. Devletin seçilmişlerine demokrasi dışı uygulamalarla onları görevden uzaklaştıracak her türlü girişimin adı darbedir. Bunlara karşı 78 milyon olarak dün olduğu gibi bugün de yarında şiddetle karşı durmalıyız” dedi.
BU SÜRECİN ÇOK İYİ ETÜT EDİLMESİ GEREKİR
Ülkenin bu noktaya nasıl geldiğinin çok iyi etüt edilmesinin de gerektiğini söyleyen Belediye Başkanı Alp Kargı, “İçinden geçtiğimiz sürecin de çok iyi etüt edilmesi gerekiyor. Biz nasıl bu noktaya geldik, bir daha aynı şeyle karşılaşmamanın yolunu nerden bulacağız. Ramazan ayı, Muharrem ayı, 10 Kasım, 23 nisan, 29 ekim gibi bir sürü değerimiz var. Bunları artık birbirinden ayrıştırmanın objesi değil, bunların hepimizin ortak değerinin olduğunun sonuna kadar bilinerek yaşanması gerekir. Hiçbir siyasi ayrım gözetmeksizin bizi bu sürece getiren siyasi hataların iyi anlamalı, bir daha aynı hataya düşülmemesi için neler yapmamız gerektiğinin ortaya konulması gerekir. İnsanların etnik ve mezhepsel kökeni onun şanıdır, şerefidir ama bunun üst kimliğinin Türk olduğunun bilinmesi ve bu merkezli vatandaşlık bilgisinin toplumun her kesimine tatlı dille aşılanması gerekiyor. Biz bunlardan uzaklaşırsak birileri bizim adımıza okuyormuş gibi yapar, ülkemizi de dünyaya tanıtıyormuş gibi yapar. Ama nihayetinde kafasının arkasında başka bir irade, başka bir heves olduğunu gördük. Bu saatten sonra bayrağımıza, değerlerimize, insan haklarına, basın özgürlüğüne sahip çıkıyormuş gibi yapmamamız lazım. Gerçekten sahip çıkmalıyız” dedi.
 TERCİHLERİN DARBE DEĞİL, DEMOKRATİK YOLLARLA YAPILMASI GEREKİR
İnsanların darbelerle değil, demokratik yollarla çıkıp tercihlerini yapması ve buna da herkesin saygı duyması gerektiğini de ifade eden Başkan Kargı, “Herkes ülkenin bölünmez bütünlüğü konusunda hem fikir olacak, hiçbir terör örgütüyle şu veya bu şekilde hiçbir şekilde bulaşmayacak, insanlarımızın, çocuklarımızın, gençlerimizin bu terör örgütünün eline geçmesinin sebeplerini öğreneceğiz, ona göre de önlem alacağız. Bunu yapmak da devletin asli görevi. İnsanlar darbe ile değil, demokratik yollarla çıkarlar, bir tercihi vardır o tercihini yapar. Onun haricinde seçilenlere saygı duyacağız. 15 Temmuz gecesi iyi ki vatanını milletini seven, kimsenin maşası olmayan askerlerimiz varmış, polisimiz varmış. İyi ki ülkesi için, bayrağı için, inandığı değerler adına sokağa çıkan kitleler varmış. Bir o kadar da mevcut iktidar karşıtlığını sokağa dökmek iradesi de vardı aslında. Dökülsün de insanlar birbirini çiğnesin. Tam tersi bir çok insanda sokağa çıkmayarak, sokakla ilgili bir kaosa sebebiyet vermeyerek aslında bu darbe girişimini başlamadan sonlandırdı” dedi.
GÖREVE GELDİĞİM GÜNDEN BERİ YENİKAPI RUHUNU YAŞIYORUZ
Darbe girişiminin ardından düzenlenen Yenikapı mitingi ile ilgili de görüşlerini açıklayan Belediye Başkanı Alp Kargı, “Göreve geldiğim gün ilçemdeki bütün siyasi parti ilçe başkanlıklarına resmi olarak yazı yazdım. Yazı da bize dönüş yapın, uygun görürseniz dini, milli bayramlarda ilçemizdeki bütün siyasi partilerin amblemlerinin bulunduğu müşterek bayram kutlamalarını yapayım diye. Göreve geldiğim gün ilk yazmış olduğum resmi yazı budur. Çünkü ben siyasetin içinden gelen, örgütün içinden gelen birisiyim. O partisinin elektrik parasını cebinden ödeyen, kapısı açık tutulsun diye 365 gün partisinin kapısında bir anlamda yaşayan insanların da bir anlamda onure edilmesi ve temsil edilmesi gerekir diye düşündüm. Yazmış olduğum yazıya da bütün siyasi partiler olumlu görüş bildirdi. Göreve geldiğim 2014 Mart seçimlerinden sonra ilçemizde bütün milli ve dini bayramlarda müşterek kutlama olur. Yenikapı ruhundan benim anladığım aslında bizim yapmak istediğimiz. Ülkenin en önemli mesai alanlarından birisi siyasettir. Ama siyasetin olmadığı zamanlarda da toplum barışık yaşamalı. Bana Yenikapı ruhu denilirse, içimde zaten her zaman o ruh var. İnsanlarımızı hiçbir zaman ötekileştirmeden hiç değilse müşterek günlerde beraber hareket etmekten yanaydım. Yenikapı’ya gelince; milyona yakın insanlar oradaydı. Önemli mesajlar verildi. Bir ilçe Belediye Başkanı olarak değil de, bir vatandaş olarak konuşmak istiyorum. OHAL kanunları içerisinde devletin çok doğru yaptığı şeyler var. Çünkü bu çok sinir bozucu bir durum. Ülkedeki böyle bir yapılanmayla devlet yüzyüze geldiği anda çok ciddi bir refleks gösterdi. Bu refleksleri göstermek ayrı bir olgu, sayın Cumhurbaşkanının ifade ettiği şekilde gerçek muhatapların bulunmasına yönelik değil de ortalıkta bir kaos ortamı yaratılmasına yönelik uygulamalar olmasından korkuluyor. Ülkenin en başındaki insan da ‘at izi kurt izine karıştı’ diyor ise onu da rahatsızlığa iten birçok uygulama olmuş ki bunları ifade etti. O zaman yapılacak tek bir şey var; her zaman olduğu gibi devletin kendi istihbarat güçleri bu darbe girişimine katılmış, kendi çoluğuna çocuğuna, askerine, kadınına, kızına, yaşlısına, gencine silah sıkanı, bu emri verenleri sonuna kadar cezalandıracak. İddia ediyorum bundan en büyük zararı mukaddes dinimiz gördü. İnsanlara tuvalette abdest alma kavramını, gözü ile namaz kılma kavramını önümüze getirdiler” dedi.
FETÖ’NÜN KEMALİZM’İN ÇOCUĞU OLDUĞUNU SÖYLEMEK ABESLE İŞTİGALDİR
Ülkenin çıkış yolunun laik, demokratik, çağdaş hukuk devletinin temel kazanımlarının ortaya konulmasından geçtiğini söyleyen Belediye Başkanı Alp Kargı, “FETÖ terör örgütünün Kemalizm’in çocuğu olduğunu söylemek abestle iştigal. Bunu söyleyenler hala süreçten ders almamış, süreçteki kabahatlerini örtmeye çalışan bence zavallılar. Bu ülkedeki çıkış yolu, laik demokratik, çağdaş, hukuk devletinin temel kazanımlarını ortaya koymak. Bununla ilgili uygulamada varsa eksiklikler bunların revize edilmesi ayrı bir şey, bunu düzelteceğiz diyerek bu Cumhuriyetin değerlerini birden hiçe sayarak, buna yönelik kanun yapmak ayrı bir şey. Benim dinim ahlaklı olmayı insana emrediyor. Oku diyor, eline, beline, diline sahip ol diyor. Herkesin çocuğuna, yakınındaki insana empoze etmeye çalıştığı yaşam bu değil mi? Benim bu dinimi sen abuk subuk kavramlarla nasıl zedelersin. Ben sosyal demokrat anlayışa sahip olan birisi olarak, bu süreç içerisinde düzeltilmesi gereken hatalar varsa onu da düzeltmek bizim vazifemiz. Topu sadece iktidara, şuanda yönetenlere yükleyerek bu maçtan da kurtulamayız. Bizim yapmamız gereken, varsa toplumun bizi yanlış anlamış olduğu hareketlerimiz, tavırlarımız bunları da samimice değerlendirip ortaya koymamız gerekiyor. Yıllarca öyle bir şeyle belendik ki, Atatürkçüler sadece Cumhuriyet Halk Partili olur, bayrak severler, milliyetçiler sadece Milliyetçi Hareket Partili olur, dindarlar şu partili olur. Öyle bir anlayış yok. Öyle bir kavram da yok. Bu üç anlayışın üçü de 78 milyonun temel değerleri. Bunların birisini diğerinden daha fazla öne çıkarıp, birisini daha az önemseyen bir siyasi hareket belki seçim kazanabilir ama devamlılığı olmaz. Kurulduğu günden buyana seçim kazanıp kaybetmek kriterinin ötesinde devamlılığını her zaman götüren yegane parti Cumhuriyet Halk Partisi’dir” dedi.
    Yorum yazmak için sitenin üst kısımdan giriş yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen olun!
YAZARLAR Tümü
SON YORUMLAR
HAVA DURUMU
Görüntülemek istediğiniz ili seçiniz:
Merzifon belediyesinin çalışmalarını başarılı buluyormusunuz ?

NAMAZ VAKİTLERİ
Görüntülemek istediğiniz ili seçiniz:
EN ÇOK OKUNANLAR
EN ÇOK YORUMLANANLAR
BUGÜN
BU HAFTA
BU AY
E-GAZETE
  • Haber Sistemi DEMO v5 - 08 Ekim 2011Manşeti
SENDE YAZ
Ziyaretçi Defteri
Ziyaretçi Defteri

Siz de yazmak istemez misiniz?

Ziyaretçi Defteri
ARŞİV