Merzifon Demokrasi Platformu Atatürk Anıtı önünde İsrail'in Filistine yönelik gerçekleştirdiği saldırılar basın açıklaması ile protesto edildi. Basın açıklamasında; "İsrail Filistin’e yönelik yıllardır sürdürdüğü saldırılarına 7 Mayıs’ta yenisini ekledi. Mescidi Aksa’ya yaptığı saldırı da yüzlerce sivilin ölmesine neden oldu.            İsrail ve en büyük destekçisi ABD yıllardır Ortadoğu’ya dönük hesapları için acımadan mazlum halkları katlediyorlar. Bunu yaparken demokrasi, özgürlük ve barış söylemlerini kullanmaktan hiç çekinmiyorlar. Onların bu saldırılarda bu kadar pervasız olmasında en büyük etken başta komşu ülkeler olmak üzere bütün dünya devletlerinin bu saldırılara karşı sessiz kalması oluyor. Sessiz kalmanın ötesinde bu iki cani ülkeyle başta ticari ilişkiler olmak üzere siyasi ve diplomatik ilişkilerde de hiçbir yaptırım uygulanmamasının büyük payı var.    68 Devrimci Gençlik hareketinin Amerikan 6. Filosuna karşı yaptığı eylemde yüzlerce genci gözaltına alan dönemin kolluk kuvvetleri yetmezmiş gibi bu ülkede milliyetçi söylemleri hiç bırakmayan siyasi yapılar 6 Filo’ya karşı namaz kılmış, Amerikan askerleri için genelevleri boyayarak Amerika’ya olan sonsuz sadakatlerini göstermişlerdir.                                             Yine aynı yıllarda İsrail’in saldırılarına karşı direnen Mazlum Filistin halkıyla birlikte savaşmak için bu ülkenin devrimci gençleri Deniz GEZMİŞ önderliğinde Filistin’e giderek Filistin Kurtuluş Örgütü ile birlikte İsrail’e karşı savaşırken ülkemizde Milliyetçi ve muhafazakar kesim tarafından ‘Vatan haini’ ilan edilmiş ve sonrasında da idam edilmelerine kadar olan bir süreç  yaşanmıştır.         

Geride kalan 50 yılda da değişen pek bir şey yok aslında. İsrail’in katliamlarını kınamanın ötesine geçmeyen bir anlayışla ülkemiz yönetilmektedir. İsrail ile her türlü ticari ve siyasi ilişki hız kesmeden devam ederken, yapılan saldırılara karşı kınamanın ötesine geçmeyen açıklamalarla süreç geçiştirilmek istenmektedir.        Oysa ki; büyükelçilerin karşılıklı çekilmesinden, ticari anlaşmaların iptal edilmesine, Amerikan üslerinin kapatılmasından, siyasi ve diplomatik ilişkilerin askıya alınmasına kadar yaptırımlar uygulanmadan İsrail ve Amerika’nın bu katliamcı anlayıştan vazgeçmeyeceği açıktır.

İtalya’da Örgütlü olan Liman işçileri Sendikasına üye işçiler İsrail’e silah sevkiyatı için Livorno Limanına gelen gemiyi yüklemeyi reddetti.     

Geminin İsrail’e silah ve patlayıcı mühimmat taşıyacağını öğrendiklerini belirten sendika temsilcileri ‘Livorna Limanı, Filistin halkına yönelik katliamın suç ortağı değil’diyerek gemiyi yüklemeyi reddettiklerini açıkladı.

İtalyan işçilerinin tavrı ve yaptırımının bütün dünya işçilerine ve ülke yönetimlerini örnek olması gerekmektedir.                                                  AKP Hükümeti, bırakın bunları yapmayı ABD ile gerilen ilişkiler konusunda adeta ABD den medet bekleyen bir anlayışla süreci yönetmektedir.    31 Mayıs 2010 yılında yaşanan Mavi Marmara baskınında 20 milyon dolar tazminatla yaşanan utanç verici olayın üstü örtüldü. O dönem dönemin Başbakanı Recep Tayyip ERDOĞAN’ın ‘giderken bana mı sordular?” açıklaması bile İsrail’e karşı gösterilen tepkinin ne kadar göstermelik olduğunun kanıtıdır.  Baskında hayatını kaybeden insanlar ve yaralananların acıları hiçe sayılmanın ötesinde ülkemizin onuru da ayaklar altına alınmıştır. İsrail Türkiye’nin ihracatında 9. Sıradadır. Bu yıl çelik ihracatında 1. Sıraya yükselmiştir. Türkiye’nin İsrail’e 4 milyar dolar dolayında ihracatı dikkate alındığında yapılan kınama açıklamalarının bir anlamının olmadığı görülmektedir. Halen bütün bu saldırı yanlısı politikalarına rağmen İsrail ile her türlü ticari anlaşma devam ederken, siyasi ve diplomatik ilişkilerde kınamanın dışında bir yaptırım söz konusu değildir. Yaşanan saldırılar karşısında ülkemizde yaşayan vatandaşların tepkilerini konvoy, gösteri, yürüyüş ve basın açıklamaları yaparak göstermesi son derece doğal ve insanidir. Ancak AKP Hükümeti kınama ve açıklamalarla yetinemez. Eğer gösterdiği tepki de samimi ise ticari, siyasi, askeri bütün ilişkiler derhal kesilmelidir. Aksi takdirde ne İsrail ne ABD bu yayılmacı ve katliamcı anlayışından vazgeçmeyecektir.          Merzifon Demokrasi Platformu olarak AKP hükümetine İsrail ve ABD’nin bu anlayışına karşı daha sert yaptırımları uygulamaya çağırıyor, direnen Mazlum Filistin halkının yanında olduğumuzu dile getiriyoruz"denildi.