Son zamanlarda deprem sonrasında ülkemizde görülen alışılmışın dışındaki doğa olayları, şiddet dereceleri ve yıkıcı etkileri nedeniyle, afetlerin bir teknoloji yardımı ile oluşturabilme ihtimallerini düşündürüyor. Konu hakkında özellikle sosyal medyada dolaşan olasılıklar düşündürüncü ve endişe verici…
Böyle bir teknoloji karşısında ne yapılacak, ne kadarını durdurabiliriz, nasıl korunacağız… Bilinmeyen bir şeyle ne şekilde ve nasıl mücadele edilir?
Tabiki bilimle… Gerek dünya gerekse ülkemiz için bilim tek kurtuluş…
Eğitim… Günüzümüz koşullarında eğitim bir çatı altında eğitim yuvalarında okulda kalmıyor…Bilgiye ulaşım artık sosyal medya kanalları sayesinde de gerçekleşebiliyor …Bilim artık sadece klasik iletişim araçlarında değil bilim artık sokakta… Bilimin önemi tümüyle gelişmiş, gelişmekte olan, az gelişmiş ülkelerde de değeri artan bir olgu…
21. yüzyıl insanı bir çok gerçeği de göz önüne alarak bir çok konuda artık uyanmaya, bilinçlenmeye başladı. O yüzden zaman ve ne olursa olsun bilimle kazanmaya devam edecek. Ülkemiz için en büyük kurtuluş yolu bilimsel bilginin hızlı bir şekilde yayınlanması ve gerçekten bilinçli halk kitleleri oluşturmak…dünyaya barış getirecek olan da tıpkı bugünkü kendisi olacak. konuşalım okuyalım. Yaşadıkları dönem üzerinden yüzyıllar geçse de hala fikirler için ölen düşünürleri tartışıyoruz okullarda… Onların oluşturmaya çalıştıkları yapısal dokuyu tartışıyoruz… Onları engizisyon mahkemelerinde yargılananlar unutuldu, hayta bir isimleri bile yok… Bu değerli bilim insanları gibi yaşadığımız çağın dışına taşan eserler oluşturabilmeyi başarmak ile başlayacak değişim. Zaman bilim zamanları…Her yıl gelecek bir yüzyıl artık…