''Kahramanmaraş' ta imar barışı ile144. 556 vatandaşımızın imar sorununu hallettik, Malatya' da 88. 507 vatandaşımızın ve Hatay' da 205 000 kardeşimizin imar sorununu hallettik'' açıklamasının bizatihi Cumhurbaşkanı sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın 2019 yılı Şubat- Mart aylarında müjde olarak ağzından dökülüp arşivlerde yerini aldığını söyleyerek, “Televizyonlara reklam verilip'' devlet vatandaşları ile helalleşiyor'' deniyor, '' oturulmayacak durumda olanlara da mı? sorusuna 'evet' cevabı ile bir ibret vesikası oluyordu. Yani ya imar barışı ya da İskenderun' da olduğu gibi '' Hatay ili, İskenderun ilçesi,  Meydan, Cumhuriyet, Modern evler, Numune, Pınarbaşı ve Esentepe mahallelerinde bulunan bazı alanların riskli alan ilan edilmesi hakkındaki 16/09/2013 tarihli ve 2023/5382 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla yürürlükten kaldırılmasına, 6306 sayılı Afet riski altındaki alanların dönüştürülmesi hakkında kanunun 2'nci maddesi gereğince karar verilmiştir. (04/02/2022 tarih ve 5175 karar sayılı Cumhurbaşkanlığı kararnamesi) kararnameler ile insanlar oy uğruna depreme kurban edilmişti” dedi.

Başkan Kurt, yaptığı basın açıklamasının devamında; “Bir deprem ülkesi olan memleketimizin % 46 sının deprem fay hatları üzerinde olduğu ya unutulmuş ya da dönüşüm, yıkım ve  güçlendirme konularının oy kaybına neden olacağı değerlendirilmiş olmalı ki; böyle vahim hatalar yapıla gelsin. Sonuç vahim ve göz önü olmasına rağmen, kritiğinin yapılması, eleştirilerinin dillendirilmesi ve sergilenen kusurların ortaya çıkarılmaması için insanlar tehdit edilmekte, korkutulup sindirilmeye çalışılmaktadır. Soru sorulmasın, konuşulmasın ve hatta 'Deprem' tabiri yerine 'Asrın Felaketi' ifadesi kullanılarak, imar barışı, iskan ve kupon arazi, inşaat şirketleri, yol, ihale ve bu konulardaki hata ve kusurlar hatırlanmasın diye algı oluşturuluyor. Kader- kısmet, kader planı, fıtrat gereği ve Allah cc den gelen ikaz gibi ucuz ve adi yaklaşımlar sergileniyor. İsteniyor ki;

 1- ilk 48 saat neden sus-pustunuz?

 2- Asker neden ilk günlerde müdahale ettirilmedi?

 3- Kızılay ve Afatın  çadır stoğu neden yetersiz? (Kınık 'siparişler yolda' dedi)

 4- ihtiyaç 2 milyon iken, 170 bin çadır kuruldu ve neden hala çadır bekleyenler var?

 5- Afatın neden ekipmanları eksik, ya da yetersiz?

 6- Sosyal medya neden kısıtlandı ya da kapatıldı?

 7- Afat genel müdürü kimin yakını, hangi bilgi birikimi ile oraya atandı, bilmediğimiz ne gizli yetenekleri var?

 8- Kızılay AKP'nin arpalığı mı ki; hepsi AKP yönetici ya da yakını (B. Yıldırım'ın kızı, damadı, kardeşi vs.) (İlçemiz de aynı şekilde)

 9- Kızılay neden hala K. Kınık gibi ''vergi kaçırmak demeyelim de, kaçınmak diyelim'' söylemi ile ünlenmiş biri tarafından yönetilememesinde ısrar edilmekte?

10- Yabancı arama-kurtarma ekipleri neden ülkeyi terk etme kararı aldı?

11- Neden kimse istifa etme erdemi göstermez? Herkes çok mu başarılı? Marmara depreminde söylediklerinizi unuttunuz mu?

12-Enkaz kaldırma ihalesi kimlere verildi? Bölge birden iş makinaları ile doldu, neden ilk günlerde yoktular? '' sorulmasın. Tüm Vicdan Ve İman Sahiplerini Bu Sorulara Cevap Vermeye Davet Ediyorum! Şerh olsun” ifadelerini kullandı.