En önemli gündem maddelerinin deprem felaketinin geride bıraktığı yıkım ve acı olduğunu muhalefetin masası dağıldı diye ikinci gündem maddesinin olamayacağını söyleyen AK Parti Amasya Milletvekili M. Levent Karahocagil, “Maalesef son birkaç günde muhalefet cenahın yaptıkları dertlerinin hiçte millet olmadığını bize göstermiştir.
Şu an depremden ötürü evlerini, barklarını, ailelerini, yakınlarını kaybedenlerin derdi, tekrar sıcak bir yuvaya kavuşmak, yaşadıkları korkunç afetin yarattığı maddi ve manevi hasarı onarmak, iyileştirmek ve tekrar normal yaşantılarına dönmek iken muhalefetin bu acıyı göz ardı edip birbirlerine düşmesi gerçekten üzücü, gerçekten utanç verici bir durumdur.6 Şubat'ta yaşanan deprem felaketinin geride bıraktığı yıkım ve acı hükümetimizin ve ülkemizin birinci gündem maddesidir. Asla muhalefetin masası dağıldı diye ikinci gündem maddesi olamaz.
Şunu da belirtmek isterim ki 6'lı masanın toplanıp, dağılma kararını aldıkları saatlerde, vatan ve millet sevdalısı Sayın Cumhurbaşkanımız depremin bıraktığı o yıkıcı izleri nasıl silebilirizin çalışmalarını yapıyordu.
İlgili bakanlar ve yüzden fazla bilim insanı ile birlikte deprem bölgesinin zemin etüdünden tutun, yapılacak yapıların inşa malzemesinden, kaç katlı olacağına, sosyal donatılarına kadar en iyisini, en sağlamını yapmanın derdiyle dertlenmiş toplantı üzerine toplantılar yapmaktaydı.
Cumhur İttifakı'nın masaları, 6'lı masanın masasına benzemez. Bizde masalar kuruldu mu, milletinin yararına kararlar alınmadan, o masadan kalkılmaz. Alınan kararlar doğrultusunda icraatlar tamamlanmadan halkın karşısına çıkılmaz” dedi.
Amasya Milletvekili M. Levent Karahocagil düzenlediği basın toplantısında şunları ifade etti:
Zaten AK Parti hükümetinin 21 yıldır var oluş sebebi, sözün eri olması, vatan-millet aşkı ile verdiği tüm sözleri yerine getirmek üzere canla başla çalışması olmuştur.
İlk günden itibaren dediğimiz gibi "Biz milletimizin hizmetkarı olmaya geldik." ve aynı kararlılıkla yolumuza devam ediyoruz.
Şimdi de acımız nerde ise canımız, kalbimiz orada. Bizim hedefimiz, önceliğimiz 11 ilimizin yanında olmak, yaralarını sarmak, mağduriyetlerini devlet eliyle, devlet güvencesiyle gidermektir.
İktidar olmak demek, milletinin en zor günüde yanında olmaktır.
İktidar olmak demek, güven vermektir.
İktidar olmak demek, ciddiyet, kararlılık, istikrar demektir.
İktidar olmak demek, davamıza, ülkemize ve şehirlerimize sahip çıkmak demektir.
Ülkemizde yaşanan afetler üzerinden örnek verirsem;
Van'da, Elazığ'da, Malatya'da, İzmir'de, Antalya'da, Kastamonu'da, Sinop'ta, Bartın'da ve diğer afetten etkilenen il, ilçe ve köylerimizde yaptığımız çalışmalar, 6 Şubat'ta gerçekleşen deprem bölgesinde yapacağımız çalışmaların referansıdır, teminatıdır.
Bu nedenle deprem bölgesinin gerçekleri, ihtiyaçları, yapılması gerekenler bu kadar net iken asla ikinci gündem olmamalıdır.
6 partinin gündemi mal, koltuk sevdası olabilir ama biz AK Parti hükümeti olarak canların derdinde olduğumuzu bir kez daha söylemek istiyorum.
Değerli Basın Mensupları,
Asrın felaketinde milletin canının yandığı şu dönemde koltuk savaşına giren bu 6 parti, arkası yarın dizileri gibi sonunu bildiğimiz bir senaryoyu evire çevire seçmenine bir yıldır izletti. Aylarca oturdular, konuştular, kalktılar ve sonuçta ne oldu bizim için asla sürpriz olmadı ve masa dağıldı.
Her zaman basın açıklamalarımda dediğim gibi, birbirine benzemez 7 zihniyet nasıl ortak bir noktada buluşsun.
En kolayı "Cumhurbaşkanı Adayı" çıkarmak dediler, en kolay işte bile oy birliği sağlayamadılar, uzlaşamadılar.
Bunların tek bildiği bozmak, yıkmak, dağıtmak. Aday önemli değil, ilkeler önemli dediler ama pazar tezgahına çevirdikleri masada paylarına düşeni beğenmeyince kavga ettiler, çıkar çatışmasına girdiler, milleti, seçmeni bir yıldır oyaladılar, masayı ayakta tutamadılar, devirip tekrar başa döndüler.
Bir masa etrafında toplanıpta anlaşamayanlara nasıl ülke emanet edilsin, nasıl ülkeyi yönetmesi beklensin.
Bu kadar kırılgan bir masaydılar da, neden erken seçim diye tutturdular. Hepimizin şahit olduğu, gözümüzün önünde cereyan ettiği gibi kuramadıkları hükümet masadan kalkmadan dağıldı.
Çünkü, bunların tek amacı bu masaya kullanarak muhalefet olarak mecliste var olma sürecini uzatmaktır. Bunların tek amacı makam-mevki-koltuk sevdasıdır.
Hadi biz filmin sonunu biliyorduk, bize sürpriz olmadı da seçmenine bir umut, bir ümit bile veremediler, hayal kırıklığı yaşattılar. Ama her şer de bir hayır vardır.
En azından seçmen, masada oturan altı parti liderinin, icraatları ile kendini ispatlayan Sayın Cumhurbaşkanımızla asla kıyaslanamacağını görmüş oldular.
Değerli Basın Mensupları, geçen hafta Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği ile Tarım ve Orman Bakanlığı'nın deprem bölgesinde yaptığı çalışmalardan bahsetmiştim.
Bugün de Millî Eğitim Bakanlığı'nın deprem bölgesinde yaptığı çalışmalardan bahsetmek istiyorum.
Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen on ildeki okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve lise kademelerinde öğrenim gören toplam 202 bin 817 öğrencinin talepleri doğrultusunda başka illere nakilleri gerçekleştirildi.
Asrın felaketinde MEB, arama kurtarma faaliyetlerinden barınmaya, sıcak yemek imkânından psiko-sosyal destek hizmetlerine kadar birçok alanda depremin yaralarını sarmak için çalışmalarını sürdürmektedir.
MEB tarafından 416 psiko-sosyal destek çadırı kurulmuştur. Bölgede 1.476 noktada eğitim devam ediyor.
131 okul öncesi, 18 ilkokul, 12 ortaokul olmak üzere çadır ve konteynerlerde eğitim öğretime destek vermeye başlanmıştır.
Depremlerden etkilenen bölgelerde 8 ve 12. sınıf öğrencilerimizin sınavlara hazırlık sürecine destek için 510 Destekleme ve Yetiştirme Kursları açılmıştır.
200 bin kırtasiye seti ve 26 milyon ders kitabı ve yardımcı kaynakta yeniden basılarak dağıtımına başlanmıştır. Ayrıca deprem bölgesindeki öğrencilerin TRT EBA içeriklerini takip edebilmeleri için konteyner ve okullardaki sınıflara 4 bin 500 televizyon kurulmuştur.
Depremlerin ardından, ülke genelinde görev yapan yaklaşık 1,2 milyon öğretmenin, “afet ve kriz yönetimi” ve “afet sonrası ruh sağlığı” gibi konularda bilgilendirilmesi amacıyla seminer programı hazırlanmıştır.
Muhalefette laf, bizde icraat çok.